18 Ağustos 2014 Pazartesi

İki Şehrin Hikayesi - Charles Dickens

İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ
Özgün Adı: A Tale of Two Cities
CHARLES DICKENS
Çevirmen: Ümit ŞAHİN
Yıldız Yayıncılık
(Orijinal İlk Basım 1859)
192 Sayfa

AFD:
    Ortaokuldan beri düzenli olarak kitap okuyorum, hep daha da fazla okumaya çalışmama rağmen, yeterli değil. Bu yetersizlik de, Charles Dickens ve onun gibi değerli yazarların ilk defa bir kitaplarını okuduğumda gün yüzüne çıkıyor.

   İlk okuduğum Dickens kitabı, bir gazete kampanyasından aldığım ve adını ilk defa duyduğum bir yayınevinin (Yıldız Yayıncılık) bastığı İki Şehrin Hikayesi oldu. Daha önce okuduğum klasiklerde yayınevlerinin (Alter Yayınları) çevirilerinin bir kitabı nasıl okunmaz hale getirebileceğine üzülerek şahit olmuştum. Bu kitaba da şüpheyle başlamama rağmen bir kaç yerde yapılan yazım hataları dışında bir sorun yoktu diyebilirim. Tabii benim okuduğum 192 sayfalık kitabın çoğu yayınevinde 400 küsür sayfa olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek gerek.

    İki Şehrin Hikayesi, Fransız Devrimi zamanının Paris'ini, anlatıyor. Bir yanda açlıkla, sefaletle mücadele eden halk, bir yanda lüks yaşamlarıyla asilzadeler. Ve öyle bir zaman gelir ki, asilzadeleri kocaman duvarları, kanunları onları koruyamaz olur. Kaybedecek hiçbir şeyi kalmayan halk artık gözü dönmüşcesine kazanmak ister. Cumhuriyet kurulacak, kendilerine zulmeden asillerden intikam alınacaktır. Peki bu intikam adil bir şekilde mi alınacaktır? Hiç suçu olmayan insanlar da, gözü dönmüşcesine katledilecek midir? Suçlu ile suçsuzu kim ayırt edecektir?..

   Yıllarca hapishanede kalmış, bundan dolayı da çıldırmış Dr.Manette, Dr.Manette'nin uşaklığını yapmış Defarge ve karısı, Dr.Manette'nin sadık dostu banka müdürü Lorry, Dr Manette'nin kızı Lucie ve Lucie'nin eşi Fransız asilzadelerinden Charles Darnay'ın Paris ve Londra arasında geçen romanı; İki Şehrin Hikayesi.

     Bir devrimin yıkıcılığında yürek dağlayan hazin ve mağrur bir aşk hikayesi....

Kitabın Tanıtımından:
   Fransız Devrimi'nin kişilerin hayatında yaptığı yıkıntıları gözlemleyen, şiddetin şiddeti, nefretin de nefreti getirdiğini anlatan etkileyici bir roman.

yenimakale.com
Charles Dickens Hakkında:
   Memur bir babanın oğlu olarak 1812 yılında doğan Dickens, küçük yaşlardan itibaren sefaletle tanıştı. Henüz 11 yaşında iken bir boya fabrikasında çalışmak zorunda kaldı. 15 yaşında bir avukatın yanına giren genç Dickens, öğrenmeye meraklı olduğu için boş zamanlarında stenografi öğrendi. 1835 yılında Morning Chronicle gazetesine stenograf olarak girdi ve 1835’te “Boz” takma adıyla “Boz’un Karalamaları” başlığında notlar yayımlamaya başladı.

   1837’de ise esas onu ünlendirecek olan “Bay Pikvik’in Serüvenleri” adlı kitabını yayımladı. Aynı yıl içinde Catherine Hogarth ile evlendi. 1840 yılında ölen baldızı Mary’e ithaf ettiği Antikacı Dükkanı romanını yayımladı.

   1840-41’de Amerika’ya gitti ve burada büyük bir coşkuyla karşılandı, ama “Genel Okur İçin Amerika Notları” kendisini o kadar içtenlikle ağırlamış olanlarda şiddetli tepkilere yol açtı. 1843 ile 1846 arasında bol bol seyahat eden Dickens, bu seyahatlerde dönemin ünlü yazarlarıyla tanışma fırsatı buldu. Bu dönemde yine Daily News gazetesini ve Household Words dergisini çıkardı.

   1858 yılında karısından ayrılan Dickens, b dönemden itibaren yine sık sık seyahate çıktı, konferanslar verdi. Ama çok yoruldu ve Gadshill’deki evinde istirahate çekilmek zorunda kaldı. 1870’te de şöhretin zirvesindeyken öldü.
Kaynak: kimkimdir.gen.tr
  Charles Dickens Eserleri: 
Bay Pikvik'in Maceraları (1837)
Oliver Twist (1839)
Nicholas Nickelby (1839)
Antikacı Dükkanı (1841)
Bir Noel Şarkısı (1843)
Martin Chuzzlewit (1844)
Dombey ve Oğlu (1846-1848)
David Copperfield (1850)
Kasvetli Ev (1853)
Zor Yıllar (1854)
İki Şehrin Hikayesi (1859)
Büyük Umutlar (1861)
Müşterek Dostumuz (1865)

2 yorum:

  1. Çok etkileyici bulmuştum kitabı. 10 sene sonra bir daha okumak istiyorum :) Çok daha farklı hissettireceğine eminim.

    YanıtlaSil
  2. çok güzel yazı keyifle okudum.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...