23 Mart 2015 Pazartesi

Bülbülün Kırk Şarkısı - İskender Pala

BÜLBÜLÜN KIRK ŞARKISI
İSKENDER PALA
Kapı Yayınları
Ocak 2015, 1. Baskı
590 Sayfa

AFD:
  Peygamber Efendimizin hayatını; daha ilkokuldayken babamın aldığı ve çok severek okuduğum minik hikaye kitaplarından beri birkaç defa okumuşumdur. Bülbülün Kırk Şarkısı'yla bu sefer Hz. Muhammed (s.a.v)'in hayatını, tüm yaşamına tanık olmuş bir bülbülün ağzından, İskender Pala'nın kaleminden okuyoruz. 

   Tamamıyla bildiğim bir yaşam öyküsünü okurken sıkılmadım mı? Hayır kesinlikle sıkılmadım, Peygamber Efendimizin hayatını birkaç defa okuduğumdan bahsetmiştim, fakat Bülbülün Kırk Şarkısı'nı okurken uzun süredir de okumadığımı fark etmiş oldum. Çünkü okudukça hafızamdan silinen olaylar, birbirine karıştırdığım isimler olduğunu gördüm.

   Neredeyse her konu hakkında onlarca kitap yazılırken, Hz. Muhammed (s.a.v)'in hayatı hakkında böyle romanlaştırılmış bir şekilde anlatımı olan kitaplar yok denecek kadar az. Daha fazla kitap yazılması, daha fazla okunması dileğiyle, Bülbülün Kırk Şarkısı'nı Peygamber Efendimizin hayatını bir daha okumak isteyen herkese tavsiye ederim.
 

Altı Çizilesi:
  Belki de yarın Kusay Amca'ya gidip yaşamak istediğimi söylemeliyim. Acaba beni dinler mi? Sahi annem bugün bana neden "Meleğim" dedi. Babam beni kumlara gömdüğünde kendisini çok sevdiğimi yine de biliyor olur mu acaba?



Kitabın Tanıtımından:
  Selamlar ki, şeker dudaklıların vuslatı gibi içtendir, elbette onadır. Hasretler ki, âşıkların avazı kadar yanıktır, elbette onadır. Övgüler ki, özlem sözlerince füzûn ve arzular ki sevgililerin saçları misali uzun, ona, hep ona, hep onadır. O ki güldür, o ki sevgilidir, bütün mecburiyetler onadır.

  Çölde alevlerle küfürler kavururken insanlığı ve bir gün ortasında kızıl kayalara çarparken vahşetlerin tutuşturduğu dalga dalga nefesler, bir melek adını andı onun. Sözcükler henüz yetim, sevgiler hançer sokumlarına mahkûmdu. Goncalardan kan damlıyordu gülistanlara ve çırçır böceklerinin rüya aralığında cinayetler işleniyor; babalar kızlarını toprağa diri diri gömüyordu. Cinnet karargâhına dönen yüreklerde hep aynı boşluk vardı ve masum kelebekler çarmıha geriliyordu, yalnızca masum oldukları için...

  Zaman öyle bir zaman, mekân öyle bir mekândı… Ebabiller kara yere kararken Ebrehe’nin fillerini, gonca ana rahminde yetim kalıverdi. Kâbe’nin duvarını bir kırlangıç kucaklamıştı oysa, çığlık çığlığa… Ardından bir şair kollarını açıp haykırmıştı:

  “Yaklaşıyor yaklaş­makta olan!.. Yaklaşıyor yaklaşmakta olan!.. Yaklaşıyor yaklaş…”

  Avizesi cevzâ, ışığı dolunay idi gecenin... Yaklaşmakta olan, bir gül olup açtı ve yeminler edildi ömrüne. Gül açınca taşırdı insanlığın sevinç ırmaklarını ve dünya ilk kez dünya olduğunu hissetti. Bir bülbül gülün aşkına yanmış, yanmaktan kana boyanmıştı. Anlatıyordu:

  Zamân o gül gibi gül görmedi zamân olalı
Gülün güzelliği dillerde dâsitân olalı Peygamber Efendimizin hayat hikâyesi…
İskender Pala’nın güçlü kaleminden…

İskender Pala Hakkında: 1958, Uşak doğumlu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi (1979). Divan edebiyatı dalında doktor (1983), doçent (1993) ve profesör (1998) oldu. Divan edebiyatının halk kitlelerince yeniden sevilip anlaşılabilmesi için klasik şiirden ilham alan makaleler, denemeler, hikâyeler ve gazete yazıları yazdı. Düzenlediği Divan Edebiyatı seminerleri ve konferansları geniş kitleler tarafından takip edildi.
    “Divan Şiirini Sevdiren Adam” olarak da tanınan İskender Pala, Türkiye Yazarlar Birliği Dil Ödülü’nü (1989), AKDTYK Türk Dil Kurumu Ödülü’nü (1990), Türkiye Yazarlar Birliği İnceleme Ödülü’nü (1996) aldı. Hemşehrileri tarafından “Uşak Halk Kahramanı” seçildi. Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk, Katre-i Matem ve Şah&Sultan adlı romanlarının baskıları yüz binlere ulaştı, pek çok ödül aldı. Türk Patent Enstitüsü tarafından marka ödülüne layık görüldü ve adı tescillendi. Evli ve üç çocuk babası olan Pala, halen Uşak Üniversitesi öğretim üyesidir.

İskender Pala Kitapları: 
Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü
Kronolojik Divan Şiiri Antolojisi
Akademik Divan Şiiri Araştırmaları
Divan Edebiyatı
Atasözleri Sözlüğü
Müstesna Güzeller
Şairlerin Dilinden
Aşina Güzeller
Ah Mine’l-Aşk
Efsane Güzeller
Kudemanın Kırk Atlısı
Kırklar Meclisi
Şiirler Şairler Meclisler
Şi’r-i Kadim
…Ve Gazel Yeniden
Perişan Gazeller
Peri-şan Güzeller
İki Dirhem Bir Çekirdek
İki Darbe Arasında
Ayine
Türk Düğmeciliği ve Bahriye Düğmeleri, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Kültür Yayınları, İstanbul, 1995.
Gözgü
Tavan Arası
Kahve Molası
Güldeste
Gül Şiirleri
Hayriyye
Hilye-i Saadet
Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk
Kadılar Kitabı
Kırk Güzeller Çeşmesi 
Kitab-ı Aşk 
Kırk Ambar
Mir'at
Leyla ile Mecnun
Dört Güzeller 
Katre-i Matem 
Mevlid 
Şah ve Sultan 
Kurtların Efendisİ
Od (Bir yunus romanı)
Efsane (Bir Barbaros Romanı)
Mihmandar (Bir Eyüp Sultan Romanı)
Bülbülün Kırk Şarkısı

2 yorum:

  1. efsaneden sonra okumadım İskender Pala'yı.. çok beğendim paylaşımınızı.. listeme ekliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Harika bir dille kaleme alınmış bir kitap.. Henüz bitirmedim , okumaya devam ediyorum ama ilk kez bu kadar etkilenerek okuyorum Peygamberimizin hayatını.. Bu yaşıma kadar yüzlerce kitap okuyup ta Peygamberimizin hayatını okumayı geciktirdiğim için ayrıca kendime de çok kızdım..

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...